
İstemeden çıktığı Saltanatından (04.07.1918) 4 ay geçmeden 30 Ekim 1918 tarihinde uğursuz Mondros imzalandı.Bunu Osmanlı topraklarını ittilaf devletleri tarafından işgali takip etti.İngiliz filoları Kasım 1918'de İstanbul'a geldiği ve en son 16 Mart 1920'de toplarının yönünü mukaddes kumandanın mukaddes şehirine döndürdüğü vakit.Padişah iradelerini hatta hükümet kararlarını sanki Sultan Vahdettin arzusu ve kararıymış gibi düşünmek,tarihi yanlış yorumlamak demektir.Vahdettin'in bundan sonra yaptığı uygulama hem ittilaf devletlerini oyalama hemde Kuvay-i Milliye'yi destakleyerek,yeni Türk Devletini ortaya çıkmasını sağlamak olmuştur. Farkındaydı oda,Osmanlı Devletinin artık hayat bulamayacağından.Ülkeyi yöneten o değildi ve arkasından kuyu kazanlar saymakla bitmezdi.Ama o doğru olanı yaptı ve sadece bir kişye güvendi.Mustafa Kemal'e en çok yardım eden birisi nasıl hain olabilir bilinmez ama bakın kendi hatasını nasıl belirtiyor VI.MEHMED Vahdettin:
Eğer benim bir hatam var ise,din ve devletin bu derece tahribine ve bozulmasına bazı seçkin kişilerin dışında bütün vekiller,bilginler,akıllı kişiler ve memleketin ileri gelenleri tarafından ses çıkarılmayacağına ve bazı hasis menfaatler karşılığında gizli ve açık şekillerle yardım ediliceğine ihtimal vermemiş olmamdadır.Ben devletin hayat ve mematıyla herkesten fazla ilgili olan milletin aydınlarının vatani ve vicdani görevlerini bu derece su istimal etmeyecekleri hakkında beslediğim iyi niyetlerime aid olan hatamı itiraf ediyorum.İşte şimdi şu satırları ve bunun gibi bir sürü belgeyi ve yaşalınan olaylara bakarak sormamız gereken bir soru var. Hain olan KİM acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder